fator
New member
Okula uyum sürecinde ebeveyn tutumunun önemi10.09.2022 15:34
Haber Kaynağı: İHA
Okulun, tek çocuğun ana kucağından sosyal yaşama kadem attığı önemli tek süreci başlattığını söyleyen Enise Öziç, “Bu süreçte her evlât birbirinden farklı olumlu ya bile olumsuz denilebilecek tutum özellikleri gerçekleştirebilmektedir. Okula başlangıçta ilk haftalarda sayı çocukta okula uyum konusunda kaygı, korku, isteksizlik, oyun ortamından ya bile anneden ayrılamama gibi his ve ahval beklenebilmektedir. Bu tutum örüntülerine normal denilebilir. Bu gibi durumlarda çocuklara malûmat ve güven verilmesi onların rahatlamasına ve sakinleşmesine yardımcı olabilmektedir. İlk haftalarda yerde örüntülerin azalması ve bitmesi beklenmektedir. Ancak bazen ayakçak uyum süreci sayı henüz zor olabilmekte ve hatta okul reddine ya bile okul fobisine dönüşebilmektedir” niteleyerek konuştu.
“Çocuğunuzun duygularını kabul edin”
Çocuğun yaşına ve gelişim dönemine uygun arifane yaşadığı hâl hakkında malûmat verilmesi gerektiğine uyanıklık cazip Uzm. Klnk. Psk. Öziç, “Ebeveyn kendi duygularını kontrol edebilmelidir. Kaygısını çocuğa yansıtması çocukta bile kaygı yaratabilmektedir. Çocuğa duygularının normal olduğu anlatılmalı ve o mimik nasıl kontrol edebileceği öğretilmelidir. Çocuğun mimik kabul edilmeli ve kendisini güvende hissetmesi namına şefkatli olunmalı ve sarılmak soğukluk gibi güven verici yaklaşımlar sergilenmelidir. Çocuğa rutinler oluşturulmalı ve müphemiyet ve tertipsizlik olabildiğince azaltmalıdır. Çocuğun bulunacağı ortama alışabilmesi ve orada güvende hissedebilmesi konusunda okul ile iş birliği yapılmalıdır. Sabah kalkmakta zorlanan aile için ebeveyn saatini normal saatinden 15 an henüz önce kurmalı ve uyanma rutini oluşturarak henüz keyifli tek kalkış sağlamalıdır. Tutarsız davranışlardan uzak durulmalıdır” şeklinde konuştu.
Uzman hekim desteğinin oldukça önemli olduğunun altını çizen Öziç, “Çocuğun davranışlarının kaynakları anlaşılamadığında, ebeveynin kendi duygularını kontrol etmeyi başaramadığını fark ettiğinde, çocukta ağıt nöbetleri, göz ağrısı, mide bulantısı, kusma gibi somatik araz gözlendiğinde gece kabusları, çark gıcırdatmaları fark edildiğinde veya okul reddi dediğimiz çocuğun okula gitmeyi tamamen reddettiğinde tek uzmandan muhakkak dayanak alınması önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Haber Kaynağı: İHA
Okulun, tek çocuğun ana kucağından sosyal yaşama kadem attığı önemli tek süreci başlattığını söyleyen Enise Öziç, “Bu süreçte her evlât birbirinden farklı olumlu ya bile olumsuz denilebilecek tutum özellikleri gerçekleştirebilmektedir. Okula başlangıçta ilk haftalarda sayı çocukta okula uyum konusunda kaygı, korku, isteksizlik, oyun ortamından ya bile anneden ayrılamama gibi his ve ahval beklenebilmektedir. Bu tutum örüntülerine normal denilebilir. Bu gibi durumlarda çocuklara malûmat ve güven verilmesi onların rahatlamasına ve sakinleşmesine yardımcı olabilmektedir. İlk haftalarda yerde örüntülerin azalması ve bitmesi beklenmektedir. Ancak bazen ayakçak uyum süreci sayı henüz zor olabilmekte ve hatta okul reddine ya bile okul fobisine dönüşebilmektedir” niteleyerek konuştu.
“Çocuğunuzun duygularını kabul edin”
Çocuğun yaşına ve gelişim dönemine uygun arifane yaşadığı hâl hakkında malûmat verilmesi gerektiğine uyanıklık cazip Uzm. Klnk. Psk. Öziç, “Ebeveyn kendi duygularını kontrol edebilmelidir. Kaygısını çocuğa yansıtması çocukta bile kaygı yaratabilmektedir. Çocuğa duygularının normal olduğu anlatılmalı ve o mimik nasıl kontrol edebileceği öğretilmelidir. Çocuğun mimik kabul edilmeli ve kendisini güvende hissetmesi namına şefkatli olunmalı ve sarılmak soğukluk gibi güven verici yaklaşımlar sergilenmelidir. Çocuğa rutinler oluşturulmalı ve müphemiyet ve tertipsizlik olabildiğince azaltmalıdır. Çocuğun bulunacağı ortama alışabilmesi ve orada güvende hissedebilmesi konusunda okul ile iş birliği yapılmalıdır. Sabah kalkmakta zorlanan aile için ebeveyn saatini normal saatinden 15 an henüz önce kurmalı ve uyanma rutini oluşturarak henüz keyifli tek kalkış sağlamalıdır. Tutarsız davranışlardan uzak durulmalıdır” şeklinde konuştu.
Uzman hekim desteğinin oldukça önemli olduğunun altını çizen Öziç, “Çocuğun davranışlarının kaynakları anlaşılamadığında, ebeveynin kendi duygularını kontrol etmeyi başaramadığını fark ettiğinde, çocukta ağıt nöbetleri, göz ağrısı, mide bulantısı, kusma gibi somatik araz gözlendiğinde gece kabusları, çark gıcırdatmaları fark edildiğinde veya okul reddi dediğimiz çocuğun okula gitmeyi tamamen reddettiğinde tek uzmandan muhakkak dayanak alınması önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.