Obezite cerrahisinde yeni dönem; ameliyatlarda uygunluk kriterleri değişti

fator

New member
Obezite cerrahisinde yeni dönem; ameliyatlarda uygunluk kriterleri değişti



19.01.2023 17:12 Son Güncelleme: 19.01.2023 17:14
Haber Kaynağı: DHA


Günümüzün pandemisi haline gelen ve büyükten küçüğe sayı insanı ilgilendiren obezitenin cerrahi tedavisi için IFSO ve ASMBS’nin ortak kılavuzunda vücut kitle indeksine göre hesaplanan obezite derecelerinin tek basamak aşağı çekilmesi operatörün olabilecek obezite hastalığı olan bireylerin oranını bile arttırdı. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihan Şahan, yerde oranlarının aşağı çekilmesinde; obezite cerrahisinin kilo kaybının yanı sıra eşlik fail kronik hastalıklarda gerilemeye, cerrahi komplikasyon oranlarının azalmasına ve yaşam kalitesinde artışla elde edilen muvaffakiyetli sonuçların etkili olduğunu söyledi.

EK HASTALIK ŞARTI ARANMAYACAK


Op. Dr. Cihan Şahan’ın konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Daha önce 3. basamak obezite hastalığı olan bireylerde ek hastalık olup olmadığına bakılmaksızın cerrahi önerilmekte idi. Bu kılavuzda ise obezite hastalığı olan bireylerde 2. basamak obezite hastalığı varsa yani vücut kitle indeksleri 35-40 kg/m2 aralığında ise ek hastalık şartı aranmaksızın operatörün önerilmektedir. Ek hastalığı olan özellikle şeker ve hipertansiyon gibi kronik hastalık durumlarında 1. derecede obezite hastalığı olan bireylerde dahi operatörün önerilmektedir.” dedi.

“OBEZİTE TEDAVİ EDİLEBİLİR VE ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTIR”

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 yılındaki verilerine göre obezitenin son 50 yılda yaklaşık 3 kat arttığına uyanıklık cazip Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihan Şahan “Bu raporda, 18 yaş ve üstü 1,9 milyardan fazla yetişkin fazla kilolu ve bunların 650 milyondan fazlasının obezite hastalığı olan bireyler olduğu belirtiliyor. Ayrıca 5-18 yaş arası 340 milyon evlât ve ergenin fazla kilolu veya obez olduğu, bu ek olarak 5 yaş 6 39 milyon çocuğun fazla kilolu veya obez olduğu gösteriliyor” niteleyerek konuştu.

Obezitenin en temel sebebinin kötü arıcı alışkanlıkları ve fiziksel aktivitenin yeterli düzeyde yapılmaması olduğunun altını çizen Op. Dr. Cihan Şahan, “Ancak bilinmesi gereken nokta obezitenin tedavi edilebilir ve önlenebilir tek hastalık olduğudur. Kötü arıcı alışkanlığına, kişilerin küçük yaşlarda sağlıksız beslendiği, çevresel faktörlerin ve bazen psikolojik nedenlerin dahi devreye girdiği sayı sebep eklenebilir. Obezite tedavisiyle kök amacımız ise hastalarımıza kilo verdirmek ve kiloyu malûm tek seviyede tutmaktır. Bu sayede obeziteye tâbi gelişebilecek başka komplikasyonların bile önüne geçmiş oluruz” ifadelerini kullandı.

“HASTALARIN HANGİ TEDAVİ YÖNTEMİNİ ALACAĞI PROFESYONEL BİR EKİP TARAFINDAN BELİRLENİR”

Obeziteyi halk sağlığı problemi olarak görmek ve bunun önlemlerini önceden örtmek gerektiğine değinen Op. Dr. Şahan, konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Obezite hastalığı olan kişilerin ihtiyaç tanık tedavi kapsamlı olarak ele alınmalı ve tecrübeli tek ekip tarafından belirlenmelidir. Hangi hastanın cerrahi veya endoskopik tedaviye hangi hastanın medikal tedaviye ihtiyaç tanık multidisipliner tek yaklaşımla tespit edilmelidir. Bu bağlamda cerrahi kararının bile obezite ve metabolik cerrahi alanında tecrübeli ekiplerin yer aldığı donanımlı merkezlerde alınması son basamak önemlidir.”

“OBEZİTE İLE MÜCADELE KISA VE GEÇİCİ YÖNTEMLERLE OLMAZ”

“Kilo sorunu yaşayan kişiler aslında bunun tek sorun olduğunu biliyorlar ve yerde sorunun üstesinden gelmek için kendi belirledikleri farklı yöntemleri (perhiz ve idman vs) deniyorlar. Bu denemeler kısa süreli ve geçici etki oluşturuyor” niteleyerek konuşan Op. Dr. Cihan Şahan sözlerine şöyle sürme etti:

“İstenen etki alınamayınca umutsuzluk ve görmezden gelme gibi ahval neticesinde muvaffakıyetsiz olabiliyor. Obezite ile mücadelede önemli olan kısa ve geçici yöntemler değildir. Hayat tarzı değişikliği, gerçek arıcı ve idman ile uzun vadeli planlamalar yapmak gerekir. Bir sayı kez denenmesine rağmen bireylerin başarıya ulaşamadığı astronom yani kişilerin kendi başlarına obezitenin üstesinden gelemediği astronom klinik obezite olarak tanımlayabiliriz. Uzun yıllar obezite ile mücadele fail bireylerin herhangi tek başarıya ulaşamadıkları ve yerde durumun kendi başlarına üstesinden gelemedikleri durumlarda bizim hastalara dayanak olmamız gerekmektedir.”

“OBEZİTE TEDAVİSİNDE YOL HARİTASI BAŞTAN ÇİZİLMELİ”

Obezite merkezlerinin henüz ulaşılabilir olması ve obezite hastalığı olan bireylerin yerde merkezlere başvurması neticesinde profesyonel tek kıymetlendirme sonrası tek yol haritası sert ve bunun sürekli takiplerinin yapılması gerektiğine dahi işaret fail Op. Dr. Şahan, “Klinik obezite hastalığı” olarak tanımladığımız yerde hâl sayı iyi değerlendirilmeli cerrahi ve medikal yaklaşımlar belirlenmeli ve sonuç olarak operatörün kararı verilen kişilere operatörün gerekliliği ve etkinliği gerçek tek şekilde anlatılmalıdır. Klinik obezite hastalığında, 2. basamak ve üzeri obezite olan kişilerde en etkin yöntemin cerrahi olduğunu söyleyebilirim” niteleyerek konuştu.

“OBEZİTE CERRAHİSİNDE YENİ DÖNEME GİRİLDİ”

Uluslararası Obezite ve Metabolik Cerrahi Federasyonu (IFSO) ile Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği (ASMBS)’nin Aralık 2022’bile yayınladığı ortak yeni kılavuz ile obezite alanında yeni tek döneme girdiklerine işaret fail Op. Dr. Şahan, süreçle ilgili şunları kaydetti:

“Obezite tedavisi için gelen hastalarımıza öncelikle obezitenin hangi derecede olduğunu değerlendiriyoruz. Geçtiğimiz yıla kadar 3’üncü derecede obezite, yani vücut kitle endeksi 40’ın üstünde olan hastalarda cerrahi endikasyon koyabiliyorduk. Ancak Aralık 2022 itibariyle yayınlanan yeni kılavuzda 2’nci derecede obezite, yani vücut kitle endeksi 35’in üzerinde olan kişilerde dahi ek hastalık durumuna bakılmaksızın operatörün önerilmektedir. Bununla beraberce ek hastalığı bağcıklı yani vücut kitle endeksi 30-35 arasında olan zaman derecede obezite hastalarında bile ameliyatlar önerilmektedir. Bu klavuzun açıklanması ile beraberce obezite cerrahisinde yeni tek döneme girildi.”

“BU KARARDA CERRAHİ TEDAVİDEN ELDE EDİLEN BAŞARILI SONUÇLAR DA ETKİLİ”

Böyle tek kararın alınarak klavuza girmesinde az noktanın etkili olduğunu tamlayan Op. Dr. Cihan Şahan, “Obezite cerrahisinde yaklaşık 60-70 yıldır uygulanan gastrik by-pass ve yine son 20 yıldır uygulanan tüp mide ameliyatlarından elde edilen muvaffakiyetli sonuçlar önem sunma ediyor. Dünyada salgın haline gelen obezitenin önlenmesinde cerrahinin en etkin ve son yıllarda güvenle uygulanan yöntemler haline gelmesi sebebiyle, obezite derecesinin adî çekilerek kılavuzların oluştuğunu düşünüyorum. Ayrıca kronik hastalıkların gerilemesindeki etkisi dahi önemlidir. Örnek olarak söylemek gerekirse, özellikle ailesel olmayan diyabeti olan obezite hastalığı olan kişilerde obezite ameliyatı sonrası diyabetin yüzde 90’ların üzerinde gerilediği ve hatta ilaç kullanımlarının tamamen bırakıldığını gösteren icraat vardır.

“OBEZİTEYİ ÖNLEDİĞİMİZDE YAŞAM SÜRESİ UZUYOR”

Op. Dr. Şahan, “Obezite hastalığı olan bireylerin normla kilolu bireyler ile kıyaslandığında obezite hastalığı olan kişilerin ortalama yaşam sürelerinin 10 yıl henüz rengi olduğu gösterilmiştir. Obeziteyi önlediğimizde yerde anlamda hem yaşam süresi uzuyor hem dahi obeziteye tâbi kronik hastalıkların özellikle tansiyon, şeker ve kalp hastalığı gibi hastalıkların gerilediği ve yaşam kalitesinin arttığını söylemek mümkün” dedi.

“HASTA UYUMU, BAŞARI ORANINI ARTIYOR”

Obezite cerrahisinin başarısında multidisipliner yaklaşımın sayı önemli olduğunu vurgulayan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Genel Cerrahi uzmanı Op. Dr. Cihan Şahan, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Hastanın operatörün öncesi iyi ekonometrist ve operatörün sonrasında bile iyi takip edilmesi gerekir. Hastaların psikolojik olarak yerde süreçlere hazır olması, operatörün sonrası yeni tek yaşam tarzının benimsenmesi, takip programlarına ve arıcı önerilerine uymaları son basamak önem teşkil etmektedir. Deneyimli tek ekibin olması gerektiği gibi operatörün sonrası dönemde hasta takipleri dahi önemli rol oynamaktadır. Tüm yerde süreçleri operatörün öncesinde hasta ile paylaşıyoruz. Ameliyat sonrası dönemde hasta ne kadar uyum sağlıyorsa, muvaffakıyet oranı bile o oranda artıyor ve uzun yıllar kalıcı oluyor. Bu kalıcılığın sağlanması için ameliyattan sonraki 1 yıl hastalarımız yakından takip ediliyor sonrasında bile yıllık takipler yapılarak yerde takip süresi 5 yıla kadar sürme ediyor. Ameliyat öncesi, operatörün festival ve operatörün sonrası festival kapsayan tüm süreçleri tecrübeli ve koordineli tek ekiple takım çalışması yaparak yürütüyoruz.”


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.