Migrenle savaşmayın, aranızı iyi tutun

fator

New member
Migrenle savaşmayın, aranızı iyi tutun28.09.2022 23:17
Haber Kaynağı: İHA


Migren ve gerilim tipi göz ağrısı, göz ağrılarının en sayı görülen iki sebebi arasında yer alıyor. Değişen yoğunlukta ve şiddette sıklıkla zonklayıcı şekilde göz ağrısının görüldüğü migrende; ışıktan, gürültüden sakınma ve bulantı, kusma gibi ahval bile hastaların şikâyetleri arasında yer alıyor. Ailesinde migren öyküsü bağcıklı bireylerde migren tanısına henüz sayı rastlanıyor. Ani başlayan göz ağrıları önemsenmeli Baş ağrıları, hem pedodonti hem dahi yetişkinlerde günlük hayatı, yaşam kalitesini ve okul başarısını yüksek dozda etkiliyor. 5-11 Eylül Migren Farkındalık Haftası’nda açıklamalarda bağcıklı Çocuk Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebru Kolsal, “Çocukluk çağında göz ağrısı sık görülen şikâyetlerden biridir. Baş ağrıları; 7 yaş civarında yüzde 40, ergenlikte ise yüzde 70-80’lere ulaşır. Baş ağrısının süreğen olması tanısal yaklaşım için önemlidir. Ani başlayan göz ağrılarının mutlaka önemsenmesi gerekiyor. Ağrıya eşlik fail tek enfeksiyonun varlığı söz konusu olabilir. Geceleri uykudan uyandıran, özellikle sabahları kusmaların eşlik ettiği göz ağrılarında kafa içi tazyik artışına sebep olabilecek tümör gibi oluşumlar düşünülebilir” diye, göz ağrısı ile ortaya kaynak şuur kaybı, nöbet ya bile motor fonksiyon kayıplarının kanama ve inme gibi astronom akla getirebileceğini ifade etti.

Çocukluklarda migren tanısı koyarken teferruatlı muayene şart Migrenin tek çeşidi olan “Auralı Migren” ataklarında hastalar, öte başlamadan önce hutut ya bile yuvarlaklar görüyor. Migren atağının habercisi olan yerde görsel bulgularla beraberce kimileyin dahi gözde şiddetli öte, göz kaslarında geçici felç benzer bulgular veya puslu görmeye rastlanabiliyor. Özellikle yerde tip bulguları olan hastalarda epilepsinin mutlaka fark edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ebru Kolsal, yerde görsel bulgular ya bile ataklar halinde gelen göz ağrısı ve kusmaların bazen epilepsi tipleri ile karışabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Kolsal, “Çocukluk çağında migren tanısı koyarken mutlaka teferruatlı göz muayenesi, görüntüleme ve EEG çekiminin yapılmasında fayda var. Bu tetkikler sayesinde, tedavisinde geç kalınmaması gereken hastalıklar yakalanacaktır” şeklinde konuştu. Çikolata, çay ve kahve tüketimi atakları artırıyor Migrenin, ömür süresince süren ataklar halinde seyreden tek hastalık olduğu malûm. Atakların sıklığına göre sürekli ilaç tedavisi uygulanabileceği gibi sadece hamle dönemlerinde dahi ilaç kullanılabiliyor. Esas olanın hayat şartlarını yapmak ve atakların gelişini önlemek olduğunu tamlayan Prof. Dr. Kolsal, “Özellikle uykusuz ve haris kalmak atakları artırmaktadır. Migreni olan hastanın uyku düzeninin olması ve sistemli beslenmesi sayı önemlidir. Bunun yanı sıra beslenmede seçilecek gıdalar, atakları engelleme konusunda yetişkin önem taşıyor. Özellikle katkı maddeleri içeren hazır gıdalar; süt, ötede çay tüketimi, kahve ve mayalı içeceklerin tüketilmesi atakları sıklaştırmaktadır. Migren tanısı olan hastaların, atakları tetikleyen gıdaları tespit ederek bunlardan uzaklaşması, sürekli ilaç kullanımı gereksinimini ortadan kaldıracaktır” diye, migrenle savaşarak olumsuzlama, sevgili gibi yaşayarak arayı iyi tutmak ve hoşlanmadığı davranışlardan uzak kalmak gerektiğini vurguladı.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.