fator
New member
‘Dünyanın yüzde 10,5’i diyabetli olarak yaşamına devam etmekte’14.11.2022 17:38 Son Güncelleme: 14.11.2022 17:40
Haber Kaynağı: DHA
Ankara Şehir Hastanesi’nde, ’14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ kapsamında farkındalık etkinliği yapıldı. Kurulan stantta şeker ölçümleri yapıldı, hekim ve hemşireler şeker ile ilgili bilgiler verdi. Endokrinoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Oya Topaloğlu, diyabetin pankreasta yeteri miktarda insülin salgılanamaması veya insülinin dokularda yeterince etki gösterememesi sonucu görülen tek metabolizma hastalığı olduğunu söyledi. Diyabetin belirtilerine değinen Prof. Dr. Topaloğlu, “Kan şekeri yüksekliği ile şeker tanısı koyabiliyoruz. Özellikle sayı su içme, sayı idrara eski ve kilo değişiklikleri olan hastalar ile halsizlik, yorgunluk gibi problemler yaşayanlar, mutlaka kan şekeri ölçümü yaptırmalı” niteleyerek konuştu.
’40 YAŞ ÜZERİ BİREYLER DİKKAT ETMELİ’
Diyabet için kimlerin riskli olduğuna değinen Prof. Dr. Topaloğlu, “Risk faktörü olan hastaların bile mutlaka yaşamları süresince, tek kez kan şekeri ölçümü yaptırarak, şeker açısından taranmasını öneriyoruz. Kimdir yerde riskli bireyler? Özellikle 40 yaşın üzerindeki bireyler, 40 yaşının altında olup bile fazla kilosu olan bireyler, kadınlarda özellikle gebeliğe tâbi şeker hastalığı tanısı algan olan hastalar. Bunun haricinde; hareketsiz yaşamı, sağlıksız beslenmesi olanlarda ya bile ailesinde şeker öyküsü olan bireylerin mutlaka riskli olarak kabul edilip, ekonometrist gerekiyor” dedi.
‘DÜNYANIN YÜZDE 10,5’İ DİYABET’
Diyabetin, son yıllarda tüm materyalizm olduğu gibi Türkiye’dahi dahi arttığını nâkil Prof. Dr. Topaloğlu, “Riskli tek yaşam tarzımız var. Oldukça hareketsiz olarak günlük yaşantımızı sürme ettiriyoruz, sağlıksız besleniyoruz. Bunların hepsinin getirmiş olduğu tek risk var tabii ki. O yüzden dahi şeker, tüm materyalizm olduğu gibi ülkemizde dahi hızla artıyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun 2021 yılı verilerine bakıldığında, tüm materyalizm 20-79 yaş arası erişkin bireylerde diyabetli fert sayısı 537 milyon. Ülkemizde dahi 9 milyon tip 2 diyabetli hasta var; erişkin grupta. Dolayısıyla tüm çevre nüfusunun yaklaşık yüzde 10,5’i diyabetli olarak yaşamını sürme ettirmekte. Bu rakamların 2045 yılında henüz bile artıp, yüzde 12’lere çıkacağı öngörülüyor. Dolayısıyla tedbir örtmek, şeker gelişmesini önlemek yahut şeker hastalarını etkin tek şeklide tedavi etmek bizim için önemli” niteleyerek konuştu.
’10 YILDIR MÜCADELE EDİYORUM’
Farkındalık etkinliği kapsamında Ankara Şehir Hastanesi’nde tedavi gören şeker hastaları tecrübelerini anlattı. Mehmet Çetin (20), şeker hastalığı ile 10 yıl önce tanıştığını söyleyerek, “10 yıldır mücadele ediyorum. Başta yadırgadım, kabullenmek istemedim. Sonradan, hocalarım sayesinde hastalığı henüz iyi anlayıp, ona yağı gibi olumsuzlama dahi sevilen gibi davrandım. Sonradan kendim dahi anladım; kendisinin yağı olmadığını, zamansız gelen tek sevilen gibi aslında. Eskiden her önüme geleni yiyen tek insandım, güzel tek diyetim yoktu. Hastalığım sayesinde güzel tek diyete başladım” ifadelerini kullandı.
DİYABETLİ HASTALARA EĞİTİM VERİLİYOR
Çetin, tedavi olmaya başladıktan sonra hayata yeniden başladığını söyleyerek, “Eski günlerime göre son 4 yıldır kendimi henüz iyi, henüz zinde hissediyorum. Sağ olsun hemşirelerim dahi her türlü yardımcı oluyor. Hayata resmen yeniden başladım. Hamur işini sayı severdim önceden, hala bile sayı seviyorum; ama eskisine göre kendimi kısıtladım. Kısıtlayınca başka alternatifler bulmaya çalıştım. Şu anda hem nebatî ilaçları hem dahi verilen ilaçları kullanıyorum. Şu anda sayı henüz güzel tek hayatım var” dedi.
Ankara Şehir Hastanesi’nin Diyabet Eğitim Birimi’nde görevli hemşire Feride Şirin Tasım bile hastalara verilen eğitimlerin önemine uyanıklık çekti. Tasım, eğitimlerin amacının hastaların kendilerini tanıyıp, yaşam tarzlarını düzenleyerek, sağlıklarını korumaları olduğunu söyledi.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Haber Kaynağı: DHA
Ankara Şehir Hastanesi’nde, ’14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ kapsamında farkındalık etkinliği yapıldı. Kurulan stantta şeker ölçümleri yapıldı, hekim ve hemşireler şeker ile ilgili bilgiler verdi. Endokrinoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Oya Topaloğlu, diyabetin pankreasta yeteri miktarda insülin salgılanamaması veya insülinin dokularda yeterince etki gösterememesi sonucu görülen tek metabolizma hastalığı olduğunu söyledi. Diyabetin belirtilerine değinen Prof. Dr. Topaloğlu, “Kan şekeri yüksekliği ile şeker tanısı koyabiliyoruz. Özellikle sayı su içme, sayı idrara eski ve kilo değişiklikleri olan hastalar ile halsizlik, yorgunluk gibi problemler yaşayanlar, mutlaka kan şekeri ölçümü yaptırmalı” niteleyerek konuştu.
’40 YAŞ ÜZERİ BİREYLER DİKKAT ETMELİ’
Diyabet için kimlerin riskli olduğuna değinen Prof. Dr. Topaloğlu, “Risk faktörü olan hastaların bile mutlaka yaşamları süresince, tek kez kan şekeri ölçümü yaptırarak, şeker açısından taranmasını öneriyoruz. Kimdir yerde riskli bireyler? Özellikle 40 yaşın üzerindeki bireyler, 40 yaşının altında olup bile fazla kilosu olan bireyler, kadınlarda özellikle gebeliğe tâbi şeker hastalığı tanısı algan olan hastalar. Bunun haricinde; hareketsiz yaşamı, sağlıksız beslenmesi olanlarda ya bile ailesinde şeker öyküsü olan bireylerin mutlaka riskli olarak kabul edilip, ekonometrist gerekiyor” dedi.
‘DÜNYANIN YÜZDE 10,5’İ DİYABET’
Diyabetin, son yıllarda tüm materyalizm olduğu gibi Türkiye’dahi dahi arttığını nâkil Prof. Dr. Topaloğlu, “Riskli tek yaşam tarzımız var. Oldukça hareketsiz olarak günlük yaşantımızı sürme ettiriyoruz, sağlıksız besleniyoruz. Bunların hepsinin getirmiş olduğu tek risk var tabii ki. O yüzden dahi şeker, tüm materyalizm olduğu gibi ülkemizde dahi hızla artıyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun 2021 yılı verilerine bakıldığında, tüm materyalizm 20-79 yaş arası erişkin bireylerde diyabetli fert sayısı 537 milyon. Ülkemizde dahi 9 milyon tip 2 diyabetli hasta var; erişkin grupta. Dolayısıyla tüm çevre nüfusunun yaklaşık yüzde 10,5’i diyabetli olarak yaşamını sürme ettirmekte. Bu rakamların 2045 yılında henüz bile artıp, yüzde 12’lere çıkacağı öngörülüyor. Dolayısıyla tedbir örtmek, şeker gelişmesini önlemek yahut şeker hastalarını etkin tek şeklide tedavi etmek bizim için önemli” niteleyerek konuştu.
’10 YILDIR MÜCADELE EDİYORUM’
Farkındalık etkinliği kapsamında Ankara Şehir Hastanesi’nde tedavi gören şeker hastaları tecrübelerini anlattı. Mehmet Çetin (20), şeker hastalığı ile 10 yıl önce tanıştığını söyleyerek, “10 yıldır mücadele ediyorum. Başta yadırgadım, kabullenmek istemedim. Sonradan, hocalarım sayesinde hastalığı henüz iyi anlayıp, ona yağı gibi olumsuzlama dahi sevilen gibi davrandım. Sonradan kendim dahi anladım; kendisinin yağı olmadığını, zamansız gelen tek sevilen gibi aslında. Eskiden her önüme geleni yiyen tek insandım, güzel tek diyetim yoktu. Hastalığım sayesinde güzel tek diyete başladım” ifadelerini kullandı.
DİYABETLİ HASTALARA EĞİTİM VERİLİYOR
Çetin, tedavi olmaya başladıktan sonra hayata yeniden başladığını söyleyerek, “Eski günlerime göre son 4 yıldır kendimi henüz iyi, henüz zinde hissediyorum. Sağ olsun hemşirelerim dahi her türlü yardımcı oluyor. Hayata resmen yeniden başladım. Hamur işini sayı severdim önceden, hala bile sayı seviyorum; ama eskisine göre kendimi kısıtladım. Kısıtlayınca başka alternatifler bulmaya çalıştım. Şu anda hem nebatî ilaçları hem dahi verilen ilaçları kullanıyorum. Şu anda sayı henüz güzel tek hayatım var” dedi.
Ankara Şehir Hastanesi’nin Diyabet Eğitim Birimi’nde görevli hemşire Feride Şirin Tasım bile hastalara verilen eğitimlerin önemine uyanıklık çekti. Tasım, eğitimlerin amacının hastaların kendilerini tanıyıp, yaşam tarzlarını düzenleyerek, sağlıklarını korumaları olduğunu söyledi.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.