Yemek yiyen çocuğunuza telefon veya tablet vermeyin!

fator

New member
Yemek yiyen çocuğunuza telefon veya tablet vermeyin!Günümüzde neredeyse her yaş grubunun elinde olan, tüm dünyayı içine sığdırdığımız sayısal ekranlar, işimizi fazlasıyla kolaylaştırsa bile küçük yaş gruplarının gelişimini olumsuz etkiliyor. Özellikle 0-2 yaş grubu için tehlike henüz yetişkin. Ailelerin en sayı yaptığı yanlış ise ağlayan, yemek yememekte ısrar fail ayakçak eline telefon, tablet gibi sayısal ekranlı aletlerin verilmesi oluyor. Küçük yaşlarda sayısal ekrana fazlasıyla maruz kalmak zeka geriliğinden uyanıklık eksikliğine kadar sayı sıkıntıya sebep olabiliyor.

Psikolog Gizem Emre, ebeveynlerin yerde konuda en sayı yaptığı hataları anlattı. Emre, ayakçak 0-2 yaş aralığında beyinsel gelişiminin sayı önemli olduğunu, ayakçak ellerine erken yaşta telefon verilmesi durumunda gelişimlerinde önemli sıkıntılar yaşandığını söyledi. Çocukların olabildiğince telefondan ve elektronik cihazlardan uzak tutulması gerektiğini söyleyen psikolog Emre, çocuklara yemek yedirirken ellerine telefon verilmemesi gerektiğini, verilmesi durumunda ileride iletişim sıkıntısı yaşayacağını ve akademik alanda geri planda kalacağını söyledi.


“0-2 yaş arasında beyinsel gelişim sürme ediyor” Teknolojinin aile üzerindeki olumsuz etkilerinden bahseden psikolog Gizem Emre, “Teknoloji çağında yaşıyoruz. Elbette çocuklarımızı telefon, tablet ve televizyondan uzak tutmak kolay olumsuzlama.

Ancak ebeveynlerin ayakçak yanında olup, kontrolü sağlamaları gerekiyor. Erken çocukluk festival dediğimiz 0-2 yaş arasında beyinsel gelişim sürme ediyor. Çocuklarımızın yerde gelişimini desteklemek için elektronik cihazlardan uzak tutmamız gerekiyor. Çocuklarımızla oyunlar kurabilir ve oynayabiliriz. Etrafımızdaki her şey elektronik ve çocuklarımızın dikkati dağılabilir yalnız tığ ebeveyn olarak bunun kontrolünü elimize almamız gerekiyor. Çocuk ne kadar rengi ekrana maruz kalırsa, o kadar çevreye dönmüş olacak, gerçek hayatta sayı şeyin farkına varacak ve deneyimleme fırsatı bulacaktır. Bu sayede çocuğun beyinsel gelişimine katkı sağlanacaktır. Bu yüzden çocuklarımızı kritik yaş dediğimiz 0-2 dönemde ve ileriki yaşlarda parlak ekranlardan uzak tutmalıyız” dedi.

“Çocuk telefon elindeyken ne yediğini bilmiyor, çevresine uyanıklık etmiyor ve kendisini iletişime kapatarak telefona odaklanıyor” Çocukların yemek yemediği durumlarda ana ve babaların hal olarak telefona sarıldığını müfit Gizem Emre, “Bazen aile yemek yemiyor ve ana koruyucu ne yapacağını şaşırarak onun eline telefonu veriyor. Bu sırada evlât ekrana bakarken ebeveynler dahi yemek yedirmeye çalışıyor. Bu hâl bizim istediğimiz tek şey olumsuzlama. Bu aşamada çocuğun elinden telefonu aldığımız zaman ağlamaya başlıyor, telefonu istiyor ve alışkanlığa dönüşüyor. Anne, koruyucu ne yapacağını bilemediği için evlât ağlamasın niteleyerek telefonu tekrar eline veriyor. Ekran ve görsel tabii ki dahi çocuğun ilgisini çekiyor yalnız yerde sefer kendini hariç dünyaya kapatıyor.

Telefona göre yemek yiyen evlât ne yediğini bilmiyor, tat alamıyor. Bu sebeple ebeveynler seçenek yollar bulmalıdır Çocuğu telefona alıştıran ana ve babalar yavaş yavaş bunun süresini azaltmalılar. Kademe kademe çocuğa verilen telefon süresi azalınca evlât tek henüz telefonu eline almayacak. Çocuk telefon elindeyken ne yediğini bilmiyor, çevresine uyanıklık etmiyor ve kendisini iletişime kapatarak telefona odaklanıyor.

Bizim istediğimiz yerde olumsuzlama, çocuğun olabildiğince odağını çevresine vermesini ve iletişim kurmasını sağlamasını istiyoruz” niteleyerek konuştu. “Çocuğumuzu kontrol edermiş veya sorgularmış gibi olumsuzlama, meraklı gözlerle onun ne yaptığını anlamaya çalışmalıyız” Sadece 0-2 yaş aralığındaki aile olumsuzlama, başka yaş grupları için dahi sıkıntılar olabileceğini ifade fail Gizem Emre, “Baktığımız zaman her çocuğun elinde tek telefon görüyoruz ve ana koruyucu olarak yerde hâl kontrolümüzden çıkabiliyor. Bir ebeveyn olarak çocuğumuzun yanında olmalıyız. Çocuğumuzu kontrol edermiş veya sorgularmış gibi olumsuzlama, meraklı gözlerle onun ne yaptığını anlamaya çalışarak ‘A kızım ne yapıyorsun, nelere bakıyorsun, saçta dahi bakabilir miyim? Ne kadar bile güzel oyun oynuyorsun’ gibisinden sorular sorularak çocuğun yanında olunmalıdır. Kontrol mekanizması olarak çocuğun yanında çalışmamak gerekiyor.

Tabii ki dahi bununla ilgili interneti henüz verimli kullanarak tapduk bilgilendirebiliriz. Eğer çocuğumuz uzun süre senelerce ekrana maruz kaldıysa ya bile yemek yedirirken televizyonu açtıysak veya eline telefon tutuşturduysak bunun tabii ki olumsuz geri dönüşleri olacaktır. Tabi ki her evlât özeldir ve birbirinden farklı özellikler taşıyor yalnız sosyal çevreye karşı duyarsızlaşmaya, kendi içine kapanmaya, iletişim kurmamaya ve en önemlisi arkadaşları ile mahallede nasıl oyun kuracağını, nasıl omuzdaşlık kuracağını bilmemeye yol açıyor. Bu hâl ileriki yaşlarda çocuğun eğitimini ve akademik başarısını etkileyecek. Bu merkezde evlât derslerine henüz rengi odaklanabilecek.

Çocuk evet ekrana odaklanıyor yalnız renkli olması sebebiyle böyle tek şey oluyor. Bu gerçek hayata döndüğü zaman yazılara odaklanma ve öğretmeni dinlerken konuşmaya odaklanmasında problemlere sebep olabilir. Burada kognitif tek süreç devreye giriyor. Biz ekrana maruz kaldığımız zaman yerde kognitif süreci arka plana atıyoruz. Bundan dolay yerde süreç çocuğumuzun akademik başarısını sayı yetişkin tek şekilde etkileyecektir” şeklinde konuştu.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.