Jüpiter Füze Krizi Nedir ?

Colocephali

Global Mod
Global Mod
Jüpiter Füze Krizi Nedir?

Jüpiter Füze Krizi, 1962 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında yaşanan, nükleer savaş tehlikesi taşıyan bir krizdir. Bu kriz, Küba’nın doğusunda Sovyetler tarafından kurulan füze rampalarının ortaya çıkmasıyla başladı. Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği’nin bu rampaları kullanarak ABD’ye karşı nükleer bir tehdit oluşturduğunu düşündü. Krizin tetikleyicisi, ABD’nin Türkiye’de yerleştirdiği Jüpiter füzeleriydi. Bu füzeler, Sovyetler Birliği’nin iç kesimlerini hedef alabilecek menzil kapasitesine sahipti. Bu nedenle, Sovyet lideri Nikita Kruşçev, Küba’ya benzer bir nükleer tehdit oluşturarak karşılık vermek istedi.

Kriz Nasıl Başladı?

Kriz, 1962 yılının Ekim ayında başladı. 14 Ekim 1962’de ABD, U-2 uçaklarıyla Küba üzerinde keşif uçuşları yaparken, Sovyetler Birliği’nin Küba’ya yerleştirdiği orta menzilli balistik füzelerin (MRBM) fotoğraflarını tespit etti. Bu füzelerin, ABD’nin doğu kıyısına yalnızca 90 mil uzaklıkta olduğu öğrenildi. Bu durum, Amerika’nın ulusal güvenliğini tehdit eden büyük bir gelişme olarak değerlendirildi. Başkan John F. Kennedy, krizle ilgili acil bir toplantı düzenleyerek, mümkün olan en kısa sürede bir çözüm bulmaya çalıştı.

ABD’nin Tepkisi Ne Oldu?

Kennedy, Küba’ya yönelik askeri bir müdahale planı üzerinde durdu. Ancak bu müdahalenin sonuçlarının son derece yıkıcı olabileceği düşünülerek, daha az tehlikeli bir seçenek olarak deniz ablukası kararlaştırıldı. 22 Ekim 1962’de Kennedy, tüm dünya kamuoyuna hitaben yaptığı konuşmada, Küba’daki Sovyet füze rampalarını kapatmak amacıyla deniz ablukası ilan ettiğini açıkladı. Bu durum, Sovyetler Birliği’nin olası bir saldırısına karşı bir savunma mekanizması olarak düşünüldü.

Sovyetler Birliği’nin Yanıtı Ne Oldu?

Kruşçev, ABD’nin bu adımına sert bir yanıt vermeye karar verdi. İlk aşamada, Sovyetler Birliği, füzeleri Küba’dan çekmeyeceğini duyurdu. Ardından, kriz boyunca ABD’nin Küba’ya askeri müdahale etmemesi için diplomatik yollarla çözüm arayışına girdi. İki taraf arasında gizli müzakereler başladı. Bu müzakereler, ABD’nin Türkiye’deki Jüpiter füzelerini kaldırma vaadi ile Sovyetler Birliği’nin Küba’dan füzelerini geri çekmesi üzerine yoğunlaştı.

Kriz Nasıl Sonlandı?

Kriz, 28 Ekim 1962’de sona erdi. ABD, Türkiye’deki Jüpiter füzelerini geri çekeceğini taahhüt etti ve Sovyetler Birliği de Küba’daki füzelerini kaldırmayı kabul etti. Bu gelişmeler, hem ABD hem de Sovyetler Birliği için büyük bir zafer olarak değerlendirildi. Ancak bu durum, iki süper güç arasında soğuk savaş döneminin gerilimini de artırmış oldu.

Jüpiter Füze Krizi’nin Önemi Nedir?

Jüpiter Füze Krizi, Soğuk Savaş dönemi sırasında yaşanan en önemli olaylardan biridir. Kriz, nükleer silahların yayılması ve uluslararası ilişkilerdeki dengelerin nasıl etkilediğine dair dersler içermektedir. Krizin sonucunda, iki süper güç arasında doğrudan bir savaş çıkmadan müzakerelerin yapılabilmesi, diplomasi ve diyalogun önemini ortaya koymuştur. Ayrıca, bu kriz, nükleer silahların kontrolü ve yayılmasını önlemek için yapılan anlaşmaların gerekliliğini de göstermiştir.

Jüpiter Füze Krizi Neden Önemli Bir Ders Olmuştur?

Kriz, nükleer silahların yayılması ve bu silahların kullanımı konusunda dünya genelinde kaygıları artırmıştır. Ayrıca, devletlerin birbirlerine olan güveninin ne kadar kırılgan olabileceğini de göstermektedir. Kriz sonrası, nükleer silahların kontrolü için birçok uluslararası anlaşma ve girişim ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, Kriz, gelecekteki nükleer çatışmaların önlenmesi adına bir dönüm noktası olmuştur.

Jüpiter Füze Krizi Hangi Etkileri Doğurdu?

Jüpiter Füze Krizi’nin en belirgin etkisi, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki diplomatik ilişkilerin güçlenmesi olmuştur. Kriz sonrası, iki ülke arasında doğrudan iletişim hatlarının kurulması, nükleer silahların kontrolü konusunda daha fazla iş birliği sağlanmasını mümkün kılmıştır. 1963’te imzalanan Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşması, bu iş birliğinin ilk somut adımlarından biridir.

Sonuç Olarak, Jüpiter Füze Krizi Nedir?

Jüpiter Füze Krizi, 20. yüzyılın en kritik anlarından birini temsil etmektedir. Soğuk Savaş döneminde yaşanan bu kriz, dünya tarihinin seyrini değiştirmiş ve uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Nükleer silahların varlığı, uluslararası güvenlik politikalarını etkilemeye devam ederken, Jüpiter Füze Krizi, diplomasi ve müzakerelerin önemini vurgulamaktadır. Bu nedenle, kriz sadece dönemin değil, tüm zamanların en önemli siyasi olaylarından biri olarak anılmaktadır.