fator
New member
Diyabeti engellemek egzersiz ve dengeli beslenme ile mümkün14.11.2022 17:20 Son Güncelleme: 14.11.2022 17:20
Haber Kaynağı: DHA
Uzm. Dr. Ümit Çavdar, M.Ö. 1500’li yıllara bakıldığında Mısır el yazıtları içinde şeker sorununun belirtilip, bu uygun tedavilerin anlatıldığını ifade etti. 14 Kasım gününün insülinin keşfinin 100’üncü yılı olduğunu hatırlatan Dr. Çavdar, şeker gününde toplumda farkındalık yaratarak insanların diyabete yönelik bilinçlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için etkinlikler yaptıklarını söyledi.
‘ENGELLEMEK YAŞAM TARZINA BAĞLI’
Özellikle risk altındaki grupları hedeflediklerini müfit Uzm. Dr. Çavdar, “Diyabet hastası sayı fazla hayatımızda var. Ama aslında bunların öncesi dahi var. Daha öncesinde metabolik sendrom olarak tamlanan tek grup var. Bunlar ne tansiyon ne kolesterol hastası ne sayı fazla kilolu, hepsinin karışık rezervinden oluşuyor. İlerde ya şeker hastası oluyor ya bile kalp krizi geçirme riskleri yüksek oluyor. Bunları tespit yazar önlemler örtmek, ilerde diyabetin gelişmesini önlemek sistemin ilk basamağını oluşturuyor. Birinci derecede akrabada şeker öyküsü varsa şeker gelişme riski yüksek denebilir. Bel çevresinde artım, kilo artışı varsa şeker açısından ek risk faktörü taşıyor demektir. Bunu engellemek yaşam tarzına tâbi. Haftada 3 gün 150 an idman ve muvazeneli arıcı bunun için gerekli” dedi.
Erkek ve kadınların günlük kalori ihtiyaçlarının farklı olduğunu tamlayan Dr. Çavdar, sistemli beslenmenin önemine uyanıklık çekerek şöyle sürme etti:
“Vücudumuzdaki günlük kalori ihtiyacı erkekler için 1800, kadınlar için ise yaklaşık 1500 kaloridir. Biz dahi tarama yaparak hastalarımızın şekerlerini ölçüyoruz. Normal olanlar, şeker grubunda olanları değerlendiriyoruz. Bilgilendirme yapıyoruz. Toplumun yüzde 14’ünde şeker var. Bunların yüzde 50’si şeker olduğunu bilmeyen hastalardı. Prediyabet dediğimiz normal olmayan ama ilerde şeker hastası olabilecek tek grup var. Obezite dediğimiz, yani vücut kitle endeksi 35’in üzerinde olan hasta oranı bile yüzde 30’stop. Toplum olarak hareketi arttırmalı ve yeme düzenine uyanıklık etmeliyiz. Harekete geçmeli ve şekerini ölçtürmenin ötesine geçmeliyiz. İnsanlar ne yazık ki şekerini ölçtürdükten sonra kendine sakıt görevi yapmış gibi hissediyorlar.”
‘DİYABET OKULUNDAN BİLGİLER ALDIM’
Nilgün Sivribıçak (68) bile 30 yıldır şeker ile yaşadığını belirterek, “Bizde şeker yabancı geliyor. Genetik koruyucu tarafımda aca, hala ve kuzenlerimde dahi var. Diyabetle yaşamayı öğrendim. İki kez şeker okuluna katıldım. Etrafıma bile anlatıyorum. Bilmeyenlere malûmat veriyorum. Çünkü yerde hastalıkla yaşamak zor. Yaş geçtikten sonra henüz fazla rahatsızlık veriyor. Parmak uçlarımda sinir ucu iltihabı başladı beni sayı zorluyor. Diyabet okulunda insülini nasıl kullanacağız sıra öğünlerle ilgili malûmat veriliyor. Sabahtan akşama kadar tek günü nasıl geçireceğimizi öğrendim. Sertifikamı aldım. Çok faydalı bilgiler edindim” dedi.
Beslenmesine sayı uyanıklık etmek zorunda olduğunu dile getiren Sivribıçak, “Tatlı hiç yok. Hamur işleri sınırlı. Şeker pasta süt hiçbiri yok. Kaçırırsam şekerim yükseliyor. Başımda ve ensemde tek öte başlıyor. 30 senede vücudumu sayı iyi tanıyorum. Hemen tek soda açıp içine limon koyup onu içiyorum. Tersi ise düşme dahi oluyor. Düşme yükselmeden henüz kötü. Bütün vücudunuz titriyor. Yürüyemiyorsunuz beraberce. Vişne suyu ya bile ağzıma 3 kesme şeker atıyorum. İstirahatten sonra hayatıma sürme ediyorum. Günde 3 kez insülin alıyorum. O sizin tek arkadaşınız oluyor” niteleyerek konuştu.
Diyabet tanısının henüz 1 yaşındayken konulduğunu ifade fail, hastanedeki temizlik personeli Ali Gümüşboğa (27) ise şunları söyledi:
“1 yaşından festekiz tip 1 şeker hastasıyım. Ailede sadece kul var. Sık idrar kaçırma, sayı su içme ve kilo kaybı olmuş. Yaş küçük olduğu için teşhisi zor konulmuş. Hayatıma aslında sayı uyanıklık etmedim, düzensizdim. Ama sonra şeker ekibiyle tanıştım. Şimdi beslenmeme ve spora uyanıklık ediyorum. Takiplerimi sistemli yapıyorum. 3 ayda tek kan tahlili yaptırıyorum.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Haber Kaynağı: DHA
Uzm. Dr. Ümit Çavdar, M.Ö. 1500’li yıllara bakıldığında Mısır el yazıtları içinde şeker sorununun belirtilip, bu uygun tedavilerin anlatıldığını ifade etti. 14 Kasım gününün insülinin keşfinin 100’üncü yılı olduğunu hatırlatan Dr. Çavdar, şeker gününde toplumda farkındalık yaratarak insanların diyabete yönelik bilinçlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için etkinlikler yaptıklarını söyledi.
‘ENGELLEMEK YAŞAM TARZINA BAĞLI’
Özellikle risk altındaki grupları hedeflediklerini müfit Uzm. Dr. Çavdar, “Diyabet hastası sayı fazla hayatımızda var. Ama aslında bunların öncesi dahi var. Daha öncesinde metabolik sendrom olarak tamlanan tek grup var. Bunlar ne tansiyon ne kolesterol hastası ne sayı fazla kilolu, hepsinin karışık rezervinden oluşuyor. İlerde ya şeker hastası oluyor ya bile kalp krizi geçirme riskleri yüksek oluyor. Bunları tespit yazar önlemler örtmek, ilerde diyabetin gelişmesini önlemek sistemin ilk basamağını oluşturuyor. Birinci derecede akrabada şeker öyküsü varsa şeker gelişme riski yüksek denebilir. Bel çevresinde artım, kilo artışı varsa şeker açısından ek risk faktörü taşıyor demektir. Bunu engellemek yaşam tarzına tâbi. Haftada 3 gün 150 an idman ve muvazeneli arıcı bunun için gerekli” dedi.
Erkek ve kadınların günlük kalori ihtiyaçlarının farklı olduğunu tamlayan Dr. Çavdar, sistemli beslenmenin önemine uyanıklık çekerek şöyle sürme etti:
“Vücudumuzdaki günlük kalori ihtiyacı erkekler için 1800, kadınlar için ise yaklaşık 1500 kaloridir. Biz dahi tarama yaparak hastalarımızın şekerlerini ölçüyoruz. Normal olanlar, şeker grubunda olanları değerlendiriyoruz. Bilgilendirme yapıyoruz. Toplumun yüzde 14’ünde şeker var. Bunların yüzde 50’si şeker olduğunu bilmeyen hastalardı. Prediyabet dediğimiz normal olmayan ama ilerde şeker hastası olabilecek tek grup var. Obezite dediğimiz, yani vücut kitle endeksi 35’in üzerinde olan hasta oranı bile yüzde 30’stop. Toplum olarak hareketi arttırmalı ve yeme düzenine uyanıklık etmeliyiz. Harekete geçmeli ve şekerini ölçtürmenin ötesine geçmeliyiz. İnsanlar ne yazık ki şekerini ölçtürdükten sonra kendine sakıt görevi yapmış gibi hissediyorlar.”
‘DİYABET OKULUNDAN BİLGİLER ALDIM’
Nilgün Sivribıçak (68) bile 30 yıldır şeker ile yaşadığını belirterek, “Bizde şeker yabancı geliyor. Genetik koruyucu tarafımda aca, hala ve kuzenlerimde dahi var. Diyabetle yaşamayı öğrendim. İki kez şeker okuluna katıldım. Etrafıma bile anlatıyorum. Bilmeyenlere malûmat veriyorum. Çünkü yerde hastalıkla yaşamak zor. Yaş geçtikten sonra henüz fazla rahatsızlık veriyor. Parmak uçlarımda sinir ucu iltihabı başladı beni sayı zorluyor. Diyabet okulunda insülini nasıl kullanacağız sıra öğünlerle ilgili malûmat veriliyor. Sabahtan akşama kadar tek günü nasıl geçireceğimizi öğrendim. Sertifikamı aldım. Çok faydalı bilgiler edindim” dedi.
Beslenmesine sayı uyanıklık etmek zorunda olduğunu dile getiren Sivribıçak, “Tatlı hiç yok. Hamur işleri sınırlı. Şeker pasta süt hiçbiri yok. Kaçırırsam şekerim yükseliyor. Başımda ve ensemde tek öte başlıyor. 30 senede vücudumu sayı iyi tanıyorum. Hemen tek soda açıp içine limon koyup onu içiyorum. Tersi ise düşme dahi oluyor. Düşme yükselmeden henüz kötü. Bütün vücudunuz titriyor. Yürüyemiyorsunuz beraberce. Vişne suyu ya bile ağzıma 3 kesme şeker atıyorum. İstirahatten sonra hayatıma sürme ediyorum. Günde 3 kez insülin alıyorum. O sizin tek arkadaşınız oluyor” niteleyerek konuştu.
Diyabet tanısının henüz 1 yaşındayken konulduğunu ifade fail, hastanedeki temizlik personeli Ali Gümüşboğa (27) ise şunları söyledi:
“1 yaşından festekiz tip 1 şeker hastasıyım. Ailede sadece kul var. Sık idrar kaçırma, sayı su içme ve kilo kaybı olmuş. Yaş küçük olduğu için teşhisi zor konulmuş. Hayatıma aslında sayı uyanıklık etmedim, düzensizdim. Ama sonra şeker ekibiyle tanıştım. Şimdi beslenmeme ve spora uyanıklık ediyorum. Takiplerimi sistemli yapıyorum. 3 ayda tek kan tahlili yaptırıyorum.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.