fator
New member
“Çocuğunuzun sağlıksız iletişimini görmezden gelmeyin”28.08.2022 13:51
Haber Kaynağı: İHA
Psikolojik Danışman Deniz Binboğa, şiddet unsurları arasında en etkili olanın sosyal medya ve şiddet içerikli oyunlar olduğunu söyleyerek; “Şiddet, canlıya verilen her türlü ruhsal ve fiziksel zarardır. Şiddetin sayı faktörü var aslında.
Toplumsal ve ferdî şiddet olarak nitelendirebiliriz. Aynı zamanda çevresel faktörler, karı, ana ve koruyucu rol modeller kesinlikle çocuğun ilk rol model aldığı kişiler. Bu anlamda ebeveyn tutumları sayı önemli. Arkadaş ortamı, sevgili seçimleri ve aslında ihtimal dahi şu zihin günümüzde şiddette en sayı eğilimi oluşturan şey dahi teknoloji bağımlılığı. Teknoloji bağımlılığı diyorum zira bunun içinde sosyal medyayı kapsıyor. Gençler ve aile üzerinde sayı etkili şiddet içerikli oyunlar var. Sosyal medya gibi unsurlar, orada görülen ve içildikten normalleştirilen görüntüler ve videolar var. Bunlar şiddeti gerçekten sayı etkileyen ve ne yazık ki özendiren faktörler. Başka tek faktör dahi çocuğun yaşa tâbi olarak kendini kabul ettirme davranışları ve ortamda kendini kabul ettirme isteği. Bu tarz etkiler var maalesef şiddet eğiliminde” dedi.
“Bağırma ve zarar verme kendi dillerinde şiddeti ifade edebilir”
Çocukların isteklerini bağırarak ya bile etrafına zarar vererek belirtmesinin kendi dillerinde şiddetin ifadesi olabileceğini söyleyen Binboğa; “Küçük yaşta şiddete eğilimi olan evlât genelde her sorununu şiddetle çözmeye başlamak. Onun hal yolu şiddettir. Şiddetten kastımız bile küçük yaşlardaki aile tek objeyi atarak bunu gösterebilir. Çevresindekilere, ana babasına vurarak ve ya zarar vererek, bağırarak, yüksek sesle konuşarak, kendini ifade etmeyerek ve yerde şekilde çözüleceğini sanarak aslında kendi dilinde şiddeti ifade edebilir evlât. Ailenin dahi aslında çocuğa kendini ifade etme özgürlüğünü tanıması gerekiyor ve çocuğun sınırlarını iyi çizmesi gerekiyor. Sınır belirlemeli zira aile kendi sınırlarını bilmediğinde o sınırı tükenmek için gerekli davranışları gösterebiliyorlar. Küçük yaşta ailat bunu fark ettiğinde psikolojik dayanak almalı uzmanlardan. Aynı zamanda sınırlarını çizmeli. Yaptığı salgın olumlu ve yapıcı tek dille yanlış olduğunu ‘Şimdi tarafıma kendini ifade edebilir misin?’, ‘Ne yapmak istersin?’, ‘Sana nasıl yardımcı olabilirim?’ gibi yapıcı cümlelerle aslında çocuğun kendi sözel ifade yeteneğini güçlendirerek ifade etmelerini isteyebilirler” ifadelerini kullandı.
“Aileler belirtileri geri plana atmamalı”
Deniz Binboğa, ailelerin çocuklarındaki sağlıksız iletişimi görmezden gelmemeleri gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde sürme etti;
“Aynı zamanda zararlı madde kullanımı sayı küçük yaşlara indi maalesef. Bu maddelerin kullanımı bile insanın muhakeme fonksiyonlarında olumsuz anlamda sayı yetişkin tek etkiye sahip. Bu bile tek yönde şiddete eğilimi arttırabilen etkenlerden birisi. Aslında küçük yaşlarda şiddet eğilimi gösteren aile için ana babalar ihtimal kabullenmek istemedikleri ya bile “geçer, çocuktur, kendisini yerde şekilde yansıtıyor, aslında böyle akraba olumsuzlama ama şimdi şımardı” gibi cümlelerle belirtileri geri plana atabiliyorlar. Basite indirgeyebiliyorlar sağlıksız iletişimi. Bu anlamda ana babalar yerde sağlıksız iletişimi fark ettiklerinde çocuğun şiddete eğilimi gösterdiği zamanlarda bunu ciddiye alarak ve yerde konunun üzerine giderek profesyonel tek dayanak aldıklarında ileriki yaşamlarında şiddet istekli finans dönüşmelerini engelleyebilirler.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Haber Kaynağı: İHA
Psikolojik Danışman Deniz Binboğa, şiddet unsurları arasında en etkili olanın sosyal medya ve şiddet içerikli oyunlar olduğunu söyleyerek; “Şiddet, canlıya verilen her türlü ruhsal ve fiziksel zarardır. Şiddetin sayı faktörü var aslında.
Toplumsal ve ferdî şiddet olarak nitelendirebiliriz. Aynı zamanda çevresel faktörler, karı, ana ve koruyucu rol modeller kesinlikle çocuğun ilk rol model aldığı kişiler. Bu anlamda ebeveyn tutumları sayı önemli. Arkadaş ortamı, sevgili seçimleri ve aslında ihtimal dahi şu zihin günümüzde şiddette en sayı eğilimi oluşturan şey dahi teknoloji bağımlılığı. Teknoloji bağımlılığı diyorum zira bunun içinde sosyal medyayı kapsıyor. Gençler ve aile üzerinde sayı etkili şiddet içerikli oyunlar var. Sosyal medya gibi unsurlar, orada görülen ve içildikten normalleştirilen görüntüler ve videolar var. Bunlar şiddeti gerçekten sayı etkileyen ve ne yazık ki özendiren faktörler. Başka tek faktör dahi çocuğun yaşa tâbi olarak kendini kabul ettirme davranışları ve ortamda kendini kabul ettirme isteği. Bu tarz etkiler var maalesef şiddet eğiliminde” dedi.
“Bağırma ve zarar verme kendi dillerinde şiddeti ifade edebilir”
Çocukların isteklerini bağırarak ya bile etrafına zarar vererek belirtmesinin kendi dillerinde şiddetin ifadesi olabileceğini söyleyen Binboğa; “Küçük yaşta şiddete eğilimi olan evlât genelde her sorununu şiddetle çözmeye başlamak. Onun hal yolu şiddettir. Şiddetten kastımız bile küçük yaşlardaki aile tek objeyi atarak bunu gösterebilir. Çevresindekilere, ana babasına vurarak ve ya zarar vererek, bağırarak, yüksek sesle konuşarak, kendini ifade etmeyerek ve yerde şekilde çözüleceğini sanarak aslında kendi dilinde şiddeti ifade edebilir evlât. Ailenin dahi aslında çocuğa kendini ifade etme özgürlüğünü tanıması gerekiyor ve çocuğun sınırlarını iyi çizmesi gerekiyor. Sınır belirlemeli zira aile kendi sınırlarını bilmediğinde o sınırı tükenmek için gerekli davranışları gösterebiliyorlar. Küçük yaşta ailat bunu fark ettiğinde psikolojik dayanak almalı uzmanlardan. Aynı zamanda sınırlarını çizmeli. Yaptığı salgın olumlu ve yapıcı tek dille yanlış olduğunu ‘Şimdi tarafıma kendini ifade edebilir misin?’, ‘Ne yapmak istersin?’, ‘Sana nasıl yardımcı olabilirim?’ gibi yapıcı cümlelerle aslında çocuğun kendi sözel ifade yeteneğini güçlendirerek ifade etmelerini isteyebilirler” ifadelerini kullandı.
“Aileler belirtileri geri plana atmamalı”
Deniz Binboğa, ailelerin çocuklarındaki sağlıksız iletişimi görmezden gelmemeleri gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde sürme etti;
“Aynı zamanda zararlı madde kullanımı sayı küçük yaşlara indi maalesef. Bu maddelerin kullanımı bile insanın muhakeme fonksiyonlarında olumsuz anlamda sayı yetişkin tek etkiye sahip. Bu bile tek yönde şiddete eğilimi arttırabilen etkenlerden birisi. Aslında küçük yaşlarda şiddet eğilimi gösteren aile için ana babalar ihtimal kabullenmek istemedikleri ya bile “geçer, çocuktur, kendisini yerde şekilde yansıtıyor, aslında böyle akraba olumsuzlama ama şimdi şımardı” gibi cümlelerle belirtileri geri plana atabiliyorlar. Basite indirgeyebiliyorlar sağlıksız iletişimi. Bu anlamda ana babalar yerde sağlıksız iletişimi fark ettiklerinde çocuğun şiddete eğilimi gösterdiği zamanlarda bunu ciddiye alarak ve yerde konunun üzerine giderek profesyonel tek dayanak aldıklarında ileriki yaşamlarında şiddet istekli finans dönüşmelerini engelleyebilirler.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.