Uzmanı uyardı: 50 yaşından sonra ayak yanmasına dikkat

fator

New member
Uzmanı uyardı: 50 yaşından sonra ayak yanmasına dikkat18.09.2022 21:23
Haber Kaynağı: DHA


İç Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Şekip Şimşek, ayak yanması hakkında uyarılarda bulundu.

AĞRI VE UYUŞMA MEYDANA GELEBİLİR

Sinir sistemimizin iki bileşenden oluştuğunu tamlayan Uzm. Dr. Şekip Şimşek, birincisinin muhakeme ve omurilikten oluşan santral sinir sistemi, ikincisinin ise tek ağacın köklerinin toprakta yayılması gibi tüm vücudumuzu kaplayan sinir liflerinden oluşan periferik sinir sistemi olduğunu söyledi. Periferik sinir sisteminin çevremizle etkileşim ve iletişimden sorumlu olan duyusal ve motor liflerin yanı sıra istemsiz hareketlerden sorumlu sinyalleri taşıyan liflerden oluştuğunu ifade fail Uzm. Dr. Şimşek, şu bilgileri paylaştı: “Periferik sinir sisteminin, çevremizdeki bilgileri santral sinir sistemine taşıyan duyusal ve motor liflerini etkileyen her türlü hâl, etkilenen lif çeşidine göre farklı bulguya yol açar. Duyusal liflerin etkilenmesiyle ilgili bölgede öte, uyuşma, yanma gibi his kusurları oluşurken motor liflerin etkilenmesiyle kas kuvvet kaybı, seğirme gibi bulgular oluşabilir.”


DİYABET VE KANSER HASTALIKLARI RİSKİ ARTIRABİLİR

Diyabet, kanser gibi hastalıkların sıklıkla periferik sinirlerin sağlıklı çalışmasını etkilediğini söyleyen Uzm. Dr. Şimşek, “Böbrek yetmezliği, üremi, karaciğer hastalıkları, romatizmal hastalıklar, vitamin eksiklikleri özellikle B12, kansızlık, arıcı bozuklukları, çölyak hastalığı (gluten enteropatisi ), HİV virüs enfeksiyonu, lyme hastalığı, endokrin bozukluklar özellikle hipotiroidizm, kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi henüz sayı hastalıkta bile eşlik fail periferal nöropati bulgularına rastlanmaktadır. Kullanılan ilaçlar, maruz kalınan bira ve ağır metal gibi toksinler, çevresel faktörler dahi vibrasyon (inşaat işçilerinin kullandığı aletlerden veya travmadan kaynaklı), uzamış soğuk maruziyeti, oksijen azlığı periferik sinir sisteminin sağlıklı çalışmasını etkiler” şeklinde konuştu.

ÇOĞUNLUKLA 50 YAŞ ÜSTÜNDE GÖRÜLÜR

Ortaya konan farklı sayı sebebe rağmen periferik noropati semptomları şikâyeti ile hekime başvuran hastaların yüzde 50’sine yakınında nedenin bulunamadığını ifade fail Uzm. Dr. Şimşek, şunları söyledi: “Kanıtlanmamakla beraberce özellikle fazla oksidatif stres, glukoz tolerans bozukluğu, prediyabet, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliğinin dahi tanı konulamamış vakaların yetişkin kısmında sebep olduğu düşünülmektedir. Hastalar ekseriyetle 50 yaş üstü, aylar ve yıllar içerisinde yavaş yavaş kötüleşen, tipik olarak simetrik yani vücudun sağ ve sol tarafının nitelik olarak etkilendiği, karıncalanma, uyuşma, iğnelenme, yanma, öte gibi bulguları tarif fail, duyusal liflerin etkilendiği vakalardır. El ve telâşlı karıncalanma, yanma, öte, komut kaybı ile gelen hastaların yapılacak ayrıntılı sorgusu, dâhili ve nörolojik muayenesi ekseriyetle gerçek tanıya ve sonrasında gerçek tedaviye götürmektedir. Şikâyet başlangıcının zamanı, şikâyetlerin ilerleyiş hızı, etkilenen bölgenin tek taraflı (sadece sağ ayak gibi) veya karşılıklı olması (hem sağ hem sol ayak gibi), duyusal belirtilere kas kuvvet kaybının eşlik yazar etmemesi gibi bilgiler separatör tanıda önemlidir.”

FARKLI TESTLER TANI KOYMAYA YARDIMCI

Teşhis ve tedavi sürecine değinen Uzm. Dr. Şimşek, “Günümüzde içildikten birçok vakada olduğu gibi yerde merkezde bile tababet içerisinde multidisipliner yaklaşım, iç hastalıkları, nöroloji, fizik tedavi, fizyoterapi, ortopedi, muhakeme ve sinir cerrahisi, hastane gibi farklı branşların tanı ve tedavi sürecinde işin içinde olması muvaffakıyet şansını artırmaktadır. Alınan ayrıntılı tek hikâye ve yapılan fizik muayene sonrası laboratuvar kan testleri ve EMG gibi elektrodiagnostik test yöntemleri tanıda kullanılan asal enstrümanlardır. Elektrodiagnostik test sonuçları bile birçok zaman yapılması gereken laboratuvar testlerine, kazı gereken sistemik hastalıklara ışık tutmaktadır. Cilt ve nadiren başvurulan sinir biyopsisi, tanı yöntemleri arasındadır” açıklamasında bulundu.

HASTALAR GÖZLEM ALTINDA TUTULMALI

Hastaların yönetiminde, alçak yatan hastalığın tanısı ve tedavisinin eş zamanlı olarak semptomatik tedavinin verilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Şimşek, “Semptomatik tedavide gabapentin ve trisiklik antidepresanlar ile muvaffakiyetli sonuçlar alınmaktadır. Uzun dönemde telâşlı öte, uyuşma, yanma gibi his kusurları olan hastaların ayak ve tırnak bakımları ve oluşabilecek ayak yaraları açısından yerde hastaların titiz gözlem altında tutulmaları gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

GECELERİ AĞRI VE YANMA HİSSİ ARTIYOR

Hastaların semptomlarının şiddetinde gün içinde farklı zamanlarda değişkenlikler görülebileceğine uyanıklık cazip Uzm. Dr. Şimşek, “Özellikle geceleri telâşlı yanma, öte, uyuşma, karıncalanma gibi şikâyetlerin arttığını ifade fail hasta sayısı uyanıklık maden kadar fazladır. Bu değişkenliğinin sebebini aydınlatmak ve hal üretmek hastalığın yönetiminde, kişinin yaşam kalitesini müzayede için önemlidir. Öncelikle uyanıklık ve kişinin uyanıklık seviyesi yatıştırıcı nasıl algıladığımızı etkiler. Gün içinde yaşanan koşuşturmada, ev işleri ve çocuklarla ilgilenirken veya iş yerinde zamana karşı işimizi yetiştirmeye çalışırken, ayaklardaki öte ve yanmaya odaklanmamız zayıflar. Ancak günün sonunda işlerimizi bitirip kendimizle göz bazen kaldığımızda, çevremizdeki uyanıklık dağıtan uyaran sayısı azaldığında ayaklardaki yanma ve ağrıya odaklanmamız ve algımız artacaktır” dedi.

STRES VE ANKSİYETE SİNİR SİSTEMİNİ ETKİLEYEBİLİR

Gün içinde semptom şiddetinde görülen değişkenliğin tek başka sebebinin dahi ortam ve vücut sıcaklığındaki tahavvül olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Şimşek, “Gece saatlerinde vücut sıcaklığında dalgalanmalar görülebilir ve ekseriyetle vücut sıcaklığımız gece saatlerinde tek miktar düşer. Hasarlı periferik sinirler yerde ısı değişimlerini öte ve karıncalanma olarak yorumlar. Bir başka sebep herhangi tek nedene tâbi olarak kişinin uyku kalitesinin düşmesi kişinin öte algısını artırır. Gece semptomların henüz şiddetli hissedilmesine yol açar. Yine kişinin yaşadığı stres ve kaygı, sinir liflerinde öte sinyalizasyonunu artırır. Stresi yüksek, kaygı bozukluğu olan kişilerde öte algısı henüz yüksektir” diye sözlerini noktaladı.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.