fator
New member
Çocuklara depremi nasıl anlatmalıyız? – Sağlık Haberleri
10.02.2023 14:26
Haber Kaynağı: İHA
Çocuğa gelişim seviyesine uygun tek ifade yapmaya uyanıklık edilmesi gerektiğinin altını çizen Arı, “Ülke olarak yaşadığımız yerde ıstırap verici, üzücü olay karşısında sayı ebeveyn çocuklara depremi nasıl inandırmak gerektiği hakkında endişe duymaktadır. Tıpkı başka tabiat olaylarının ve ölümün açıklanmasında olduğu gibi çocuğa gelişim seviyesine uygun tek ifade yapmaya uyanıklık etmemiz gerekmektedir. Okul öncesi devre için açıklamalarımızın kısa ve net tek arifane olmasına özen göstermeliyiz. Bu yaş grubunda ‘Neden?’ sorusunu aşırı duyacağımızı unutmamalıyız. Çocuğun yerde sorudaki temel beklentisi spesifik izahat olumsuzlama, güvende hissetme ihtiyacıdır. Bu sebeple açıklamalarımız ve cevaplarımız olabildiğince sakin ve güven verici şekilde olmalıdır.
Okul çağı çocuklarında ise hariç çevre ile henüz iç içe ve olaylara karşı henüz malûmat sahibi olduklarını öngörebilmeliyiz. Çocuklarımızın depremle ilgili akranları ile iletişim halinde olduklarında tığ ebeveynler olarak çocuklarımızın konu ile ilgili ne kadar malûmat sahibi olduğunu tanımak bize ipuçları verir. Dolayısıyla endişesi ya bile korkusu olan çocuklarımıza karşı farklı yaklaşımlar belirleyebilmemizde bize yardımcı olur” dedi.
Haberler ve sosyal medyadan uzak tutun
Özellikle okul öncesi festival ayakçak haberlerden ve sosyal medyadan uzak tutulmasını öneren Arı, “Kaygı ve korkunun en sayı artmasına sebep olan faktörlerden akraba dahi hareket anını ve hemen sonrasında depreme maruz kalan insanları görmektir. Günümüzde her ne kadar zor olsa bile çocukları, özellikle okul öncesi festival çocuklarını haberlerden ve sosyal medyadan uzak tutmak gerekmektedir” niteleyerek konuştu.
Depremin psikolojik etkileri ile ilgili malûmat veren Arı şunları söyledi:
“Deprem gibi insanın kontrolü sayılmazsa gerçekleşen olayların sonucunda verilen tepkiler hemen her yaş grubunda benzerlikler gösterir. Uyku problemleri, sebepsiz irkilmeler, tetikte olma akıllandırma, gündelik hayatta odaklanma sorunu, sürekli sarsılma hissi gibi araz en sık gözlemlenen belirtilerdir. Çocuklarda ise bunlara ek olarak ağlamalar, ebeveyne yapışma akıllandırma, yalnız kalmak istememe ve tek başına uyumakta güçlük masa gibi semptomlar eşlik edebilmektedir. Bu davranışların birer bazen eski mekanizması olduğunu unutmamalıyız. Fakat istisnai durumlarda karşımıza kaynak tek başka alamet ise hiçbir şey olmamış gibi tepkisiz davranmadır. Bu hâl güdülenme olaydan etkilenmediği anlamına gelmeyebilir. Böyle tek tablo ile karşılaşıldığında güdülenme ısrara maruz bırakılmaması ve konuşmaya zorlanmaması gerekmektedir. Belirtilerin zamanla azalması beklenmektedir yalnız belirtilerin görülme sıklığında artım sürme fiyat ise tek uzmandan dayanak alınması gerekebilir.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
10.02.2023 14:26
Haber Kaynağı: İHA
Çocuğa gelişim seviyesine uygun tek ifade yapmaya uyanıklık edilmesi gerektiğinin altını çizen Arı, “Ülke olarak yaşadığımız yerde ıstırap verici, üzücü olay karşısında sayı ebeveyn çocuklara depremi nasıl inandırmak gerektiği hakkında endişe duymaktadır. Tıpkı başka tabiat olaylarının ve ölümün açıklanmasında olduğu gibi çocuğa gelişim seviyesine uygun tek ifade yapmaya uyanıklık etmemiz gerekmektedir. Okul öncesi devre için açıklamalarımızın kısa ve net tek arifane olmasına özen göstermeliyiz. Bu yaş grubunda ‘Neden?’ sorusunu aşırı duyacağımızı unutmamalıyız. Çocuğun yerde sorudaki temel beklentisi spesifik izahat olumsuzlama, güvende hissetme ihtiyacıdır. Bu sebeple açıklamalarımız ve cevaplarımız olabildiğince sakin ve güven verici şekilde olmalıdır.
Okul çağı çocuklarında ise hariç çevre ile henüz iç içe ve olaylara karşı henüz malûmat sahibi olduklarını öngörebilmeliyiz. Çocuklarımızın depremle ilgili akranları ile iletişim halinde olduklarında tığ ebeveynler olarak çocuklarımızın konu ile ilgili ne kadar malûmat sahibi olduğunu tanımak bize ipuçları verir. Dolayısıyla endişesi ya bile korkusu olan çocuklarımıza karşı farklı yaklaşımlar belirleyebilmemizde bize yardımcı olur” dedi.
Haberler ve sosyal medyadan uzak tutun
Özellikle okul öncesi festival ayakçak haberlerden ve sosyal medyadan uzak tutulmasını öneren Arı, “Kaygı ve korkunun en sayı artmasına sebep olan faktörlerden akraba dahi hareket anını ve hemen sonrasında depreme maruz kalan insanları görmektir. Günümüzde her ne kadar zor olsa bile çocukları, özellikle okul öncesi festival çocuklarını haberlerden ve sosyal medyadan uzak tutmak gerekmektedir” niteleyerek konuştu.
Depremin psikolojik etkileri ile ilgili malûmat veren Arı şunları söyledi:
“Deprem gibi insanın kontrolü sayılmazsa gerçekleşen olayların sonucunda verilen tepkiler hemen her yaş grubunda benzerlikler gösterir. Uyku problemleri, sebepsiz irkilmeler, tetikte olma akıllandırma, gündelik hayatta odaklanma sorunu, sürekli sarsılma hissi gibi araz en sık gözlemlenen belirtilerdir. Çocuklarda ise bunlara ek olarak ağlamalar, ebeveyne yapışma akıllandırma, yalnız kalmak istememe ve tek başına uyumakta güçlük masa gibi semptomlar eşlik edebilmektedir. Bu davranışların birer bazen eski mekanizması olduğunu unutmamalıyız. Fakat istisnai durumlarda karşımıza kaynak tek başka alamet ise hiçbir şey olmamış gibi tepkisiz davranmadır. Bu hâl güdülenme olaydan etkilenmediği anlamına gelmeyebilir. Böyle tek tablo ile karşılaşıldığında güdülenme ısrara maruz bırakılmaması ve konuşmaya zorlanmaması gerekmektedir. Belirtilerin zamanla azalması beklenmektedir yalnız belirtilerin görülme sıklığında artım sürme fiyat ise tek uzmandan dayanak alınması gerekebilir.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.